“Sevgili dostum, öyle memnun oldum ki bu karşılaşmadan! Düşünebiliyor musun? 1916’dan 1928’e on iki yıl olmuş, görüşmemişiz. Garson, iki beyaz şarap daha, nar likörü de olsun!”Mişika bir meyhanede eski bir dostuyla karşılaşır. İkisi de çakırkeyiftir. Mişika anlatır, şarap gelir şarap gelir, Mişika anlatır... Biz de bütün kitap boyunca Mişika’nın başından geçenleri okuruz. Tabiri caizse masaya bir sandalye de biz çekeriz yani.Karşıdaki insanın kim olduğu, sohbetten sıkılıp sıkılmadığı belli deği ...