Ekmek parası için kendi köyünden kalkıp Anadolu bozkırlarında çobanlık yapmaya gelen Musa, gözünü budaktan sakınmayan, sözüne sadık, gayretli bir çobandır. Tek amacı, "sütüne havale" edilen davarları en iyi şekilde, eksiksiz teslim etmektir sahibine. Ancak altı aylığına geldiği köyün otlakları kıt, otu yetersizdir ve Musa, köyün iki ağası arasındaki rekabetin ortasında bulmuştur kendisini. Her ne kadar ağaların savaşından uzak durmak istese de karşı tarafın çobanları buna müsaade etmeyecek, Musa ...