"Sırtüstü bıraktı kendisini, belli belirsiz salınan suyun hissettirdiklerinin beşik rahatlığı ya da sevgili parmaklarının ılıklığıyla alakası yoktu. Sonsuz bir belirsizlik, tuhaf bir dengesizlikti. Öfkenin kırgınlıkla, açılmanın kapanmayla dansı. Asfalttaki arabalar dalgaları değil, deniz bitmek bilmez bir yolun sarsıntısını taklit ediyordu, çocuklar sahilde kumla oynarken bile savaşı, büyükler insanı, ses de sessizliği, ya da tam tersi." Yolun Gölgesi 'nde yerlerinden yurtlarından göç etmek zor ...