"‘Geçmiş', ‘bugün' dediğimiz şeyin içinde saklı duran bir anılar yumağı. Aynı zamanda gelecekten de kehanetler içeren bir yumak bu. Yaşadığımız her şey, ardımızdan yuvarlanıp birikerek ‘şimdi'yi oluşturduğu için geçip gitmiş; kaybedilmiş bir şey de yok aslında. (...) Zamanın kendine ait bir şiddeti ve gücü var. Hatırladığımızda bize acı ve keder veren şeyler saklı içinde. Ama yaralarımızın merhemi de kabuğunun altında ve ne yazık ki Mısri'nin dediği gibi; bizim dermanımız, yine derdimizden başka ...