"Bir gece Bosna´da, Prijedor yakınlarındaki kırlarda yürürken, otların içinde ışığı amber yeşili, kimsesiz bir ateşböceği buldum. Yerden alıp parmağımın üstüne koydum, o da bir yüzüğe oyulu elektrikli bir opal gibi ışıldayıp durdu. Eve yaklaştığımda, öbür ışıklarla yarışamadı ve ışığını söndürdü.
"Sonra onu yatak odasında çekmeceli bir dolabın üstünde duran birkaç yaprağın içine bıraktım. Işığı söndürünce, tekrar ışıldamaya başladı. Tuvalet masasının aynası tam pencerenin karşısındaydı. Yan ...