“Hayatın cilvelerine insan bir tebessümle yaklaşmalıydı. Gelir ve geçerdi. Hiçbir acı sürekli olamazdı. Hiçbir mutluluğun da olmadığı gibi… Başka türlüsü hem kendine zarar hem de hayatın özüne, enerjisine tersti. Herkes dünyaya kendi cennetini bulmak, yaratmak ve yaşamak için gelirdi. Hayatın, varsa bir amacı, bu cenneti olabildiğince tanımaktı.
İnsan kendi duygu ve düşüncelerini tanımaz, kendini dinleyip içinde olan biteni anlamaya çalışmazsa yaşadığı kendi hayatı mıydı yoksa başkasınınki ...