"Düşman kavî, tâli' zebun"dur bir vakitler. Cihan devleti gurûb etmek üzeredir. "Dost bî-perva, felek bî-rahm, devran bî-sükûn"dur. Artık, "bütün çehresi ve ruhuyla biz" olan mübarek diyarlar, bir korkulu rüya içinde "vatanda düşmanı seyretmenin ıstırabıyle" kavrulmaktadır. Haşmetli demler sükût edeli çok olmuştur. Fatihlerin evlâtları ateşle imtihan edilmektedir. Akıncı cedlerin şimşek gibi bir hatıra olan nal sesleri, bilip de özlediğimiz saadet asırlarına ait vecd kaynağıdır sadece. Mevsim ha ...