Dikiz aynasından Esra'yı görebiliyordu gerçi. Gevşemiş, sessizleşmiş, yorgunluğun çöktüğü yüzüyle farklı bir güzellik kuşanmıştı (insanı yanına kıvrılmaya, sarılıp uyumaya çağıran bir güzellik); başını cama dayayıp şehrin gece manzarasına bakarak kim bilir ne düşünüyor, kimi düşlüyordu. Olmayacak şeyler yapmaya hazır görünüyordu. Epeydir arayıp sormadığı birini arayabilir, ertesi gün pişman olacağını bildiği halde gidip onunla yatabilirdi mesela. Bunu görüyordu Esra'nın aynadaki yansısında.
...