Osmanlı İmparatorluğu´nun son yüzyılı, bir yandan devletin uluslararası arenada kendisini söz sahibi bir aktör olarak tanımlamaya çalıştığı, diğer yandan bu söz sahibi aktörün artık törenlere sıkışmış ihtişamını, devletlik vasfını simgeler yoluyla yeniden öne çıkarmaya gayret ettiği bir dönemdir. Farklı etnik köken ve dinden insanı birarada tutan imparatorluk idaresi, 19. yüzyılın son çeyreğinde tebaasına merkezi idareye bağlı homojen bir millet gibi davranmaya başlar, ama bu arada imparatorluk ...