Yazarının tanımıyla "felsefesiz olmayan yüz dört serbest çağrışım ve düşünce icadı"nı bir araya getiren Ses Taklitçisi'nde, Bernhard bu kez, günlük yaşamın gerçekliğinde teğet geçilen, gazetelere, dedikodulara, ikili konuşmalara konu olan uç durumları, alışılmadık bir nesnellik tekniği ve sıkıştırılmış bir biçemle öykü uçlarına dönüştürüyor.
Gerçeklikle kurmacanın kırılgan sınırında, bir anlatının çekirdeğini taşıyabilecek güçte, ince bir zekânın ürünü olan bu kısa metrajlı keder öykü ...