İnsan, her canlı gibi yaşama içgüdüsüyle dünyaya gelir ve sonsuza dek yaşamak ister. Fakat ölüm, insanın yaşamına son verir.
İnsanın son acizliği, kendisine bir korumacı bulmasını gündeme getiriyor. Bu durum karşısında dinler, insanoğlunun imdadına koşuyor ve "ölüm bir yok olma hadisesi değildir, esas ebedi hayat ve mutluluk ölümden sonra başlar" diyor. İnsan varoluşu gereği büyük bir güce inanma eğilim ve ihtiyacındadır. Bu sebeple, insanlar dinlere dört elle sarılıyorlar. Oysa vaat ...