Nasıl olup da Rönesans, modernitenin eşiğinde, on yedinci yüzyılın hemen öncesinde büyüsel düşüncenin en güçlü
dönemini temsil eder? Nasıl olup da bu çağın insanı ve hatta filozofu, antikitenin yeniden doğduğu bir dönemde,
bütün tarihsel ve entelektüel belleği yitirip ilkel doğa anlayışına geri döner? Felsefi ve bilimsel bilgide meydana
gelen tüm birikimi bir anda terk edip ilkel zihne böyle geri dönüş mümkün müdür? Bu ve benzeri soruların izinde
bu çalışma, Rönesans'ı kendi ...