Kimse onun gibi gülümsemiyordu bana. Annem, çok işi olduğundan çok yoruluyordu. Bazan gülmeyi unutuyordu. Ablam, dersim var, git başımdan diyordu. Ninem namaz kılıyor, Tanrıyı düşünüyordu. Babamı zaten az görüyordum. O da ikide bir, ben önemsiz bir memurum, diyordu. Porselen abla yorgun değildi. Git başımdan, demiyordu. Önemsiz biri olduğunu da sanmıyordu.