‘Sünni Türklük'ün yanında, ‘Alevi Türklük' ve ‘Sünni Kürtlük' de artık toplumsal ve siyasal düzeyde tartışmasız kabul edilen etno-dinsel kimlikler iken, ‘Alevi Kürtlük' gerek bu çoğunluk kimlikler tarafından gerekse resmî düzeyde çoğu zaman reddedilmekte, birinin kabulü diğerinin reddi şeklinde bir kodlamaya tabi tutulmaktadır. Sünni Türk ve Alevi Türk tarafı ‘Alevinin Kürdü mü olur?', Sünni Kürt tarafı ise ‘Kürdün Alevisi mi olur?' söylemi ile bunu hayata geçirmektedir.
(...) Bu duru ...