Dilin kaynağı ve doğasını soran felsefî soru, esas itibarıyla varlığın kaynağının ve doğasının ne olduğu sorusu kadar eskidir. Çünkü dil ve varlığın, kelime ve anlamın henüz daha birbirinden ayrılmamış olması, felsefenin onları ayrılmaz bir birlik olarak görmesi, felsefe açısından dünyanın bütünü üzerinde ilk bilinçli refleksiyonu anlatır. Dilin kendisi bir refleksiyon temeli ve şartı olduğu, felsefî "aydınlık" da ilkin dilin içinde ve dil vasıtasıyla geliştiği için, ilk zihin bilinci, dili daim ...