"Kişi gördüğü, hissettiği ve öğrendiği şeyin uyandırdığı duygularla hareket ettiğinde kendini hep başka bir yere, başka bir sahneye ya da merkezinde olmadığı bir toplumsal dünyaya savrulmuş halde bulur. Mülksüzleşmenin bu türünü eyleme ve direnişe, ötekilerle birlikte görünür hale gelerek adaletsizliğe son verilmesini talep etmeye yol açan bir duyarlılık biçimi olarak değerlendiriyoruz. Adaletsizliğin aldığı bir biçim de halkların, örneğin zorunlu göç, işsizlik, evsizlik, işgal ve fetih vasıtası ...