Hikâyeler, toplum içinde bir ailenin veya bir ferdin ilginç yaşayışını okuyucuya edebî bir üslupta aksettirmek amacıyla yazılır. Neticede bir kurgudur, ilgi çekmesi gerekir ve beklenmedik bir sonla neticelenir. Ama işin içine hakikat, hem de buruk hakikat girince başkalaşır. Her zaman yaşanmışlar, kurgulardan daha cezbedicidir. Çünkü yaşanmış bir olayı hikâyeleştirmek, tarihe not düşmek demektir.
Bu deneme; sevinci, neşeyi, mutluluğu ve ferahlığı değil; zulmü, ızdırabı, hasreti, sancılı f ...