Salih asla bir Sovyet sempatizanı değildi, olamazdı da zaten. Ama edebiyata düşkün, zamanının çoğunu hikâyeler yazmaya adamış, şiirden zevk alan biri olarak Nazım Hikmetten hoşlanması da ona çok tabii geliyordu. Ayrıca şairin ezildiğine inandığı işçi, köylü, emekçi sınıfını savunmasında da ne kötülük olabilirdi ki? Bu da yaşamın bir gerçeği değil miydi? Aslında yabancı memleketteki eğitimi sırasında birkaç Sovyet yanlısı kişi ile tanışmış, komünist rejimin teorik esaslarını onlarla müzakere etme ...