On altıncı yüzyılın ortalarında, Havel Nehri kıyılarında zamanının en namuslu ve aynı zamanda en korkunç adamlarından biri olan Michael Kohlhaas adında bir at tüccarı yaşıyordu. Bir köy öğretmeninin oğlu olan bu müstesna adam, hayatını otuz yaşına kadar örnek bir vatandaş olarak geçirmişti. Hâlen kendi adını taşıyan köyündeki çiftliğinde işiyle huzurlu bir şekilde geçinip gidiyordu. Eşinin ona bahşettiği çocuklarını Allah korkusu ile çalışkan ve sadık bireyler olarak yetiştirmişti. Komşuları ara ...