Anton korku öyküleri okumaya çok meraklıdır; hele vampir öykülerine bayılır. O uzun, sipsivri dişleriyle korkunç görünen vampirlerin maceralarını okudukça tüyleri diken diken olur. Ama günün birinde pencerisinden içeri giren küçük vampir hiç de öyle korkunç değildir. Rüdiger´in her zaman aç olan Dorothee teyzesi olmasa... Ve Anton´un annesiyle babası bu kadar meraklı olmasalar... Anton onlara yeni arkadaşının lime lime olmuş siyah pelerinini neden hiç sırtından çıkarmadığını nasıl anlatsın ki?