Dehşet, iğrençlik, pislik... Uzakta tutulmaya çalışılan, dışlanan, bastırılan ama geri dönen; bir tokat gibi suratımızda patlayan; bedenimizi istila eden; rüyalarımızı, bilincimizi ve bilinçdışımızı belirleyen, silinmeyen damga. Binlerce yıllık bir hafızada, mitlerde, dinlerde ve nihayet edebiyattaki iziyle dehşet. İşte Kristeva´nın Korkunun Güçleri´nde disiplinlerarası bir yaklaşımla, psikanalizden dilbilime, semiyotikten edebiyata uzanarak gözler önüne serdiği ana tema.
Yakından bakıldığ ...