Türklerin zihin dünyasında iki bin yıldır uzak ufuklara dair arzular dolaştı. Ordular yüzyıllardır doğuda gün doğusuna, batıda gün batısına, güneyde gün ortasına, kuzeyde gece ortasına doğru aktıkça bu arzular güçlü bir fetih ve önlenemez bir cihan hâkimiyeti ülküsüne dönüştü. Tuna’nın nereden aktığını, Dinyeper’in nereye döküldüğünü bilenler doğudan batıya zapt edemeyecekleri hiçbir ülkenin olmadığına inandılar. Yüzyıllar içinde uzak ufuklar yeni bir isim kazandı: Kızılelma. Bu defa süvariler k ...