“Binlerce insan gelip geçiyor. Alışveriş yapanlar, keyif için gezenler, borçlular,
harçlılar, tüccarlar, turistler, kalfalar, ustalar, çıraklar, yolcular, kâfirler,
Müslümanlar, deistler; hâsılı binbir çeşit insan gelip geçiyor. Sadece izliyorum onları.
Bu insan seli beni derin bir hesaplaşmaya sevk ediyor. Bazı adamların titri, kravatı ve
koltuğu vardır. Onlar koltuklarının gölgesinde kravatlarına sarılarak makam ve
titrlerini yaşarlar. Tüm dünyaları budur. Bir gün ...