Bir gün Gençlerbirliği maçına yolunuz düşerse, sürekli bağıran, kırmızı-siyah el örmesi atkısıyla "huşu" içinde takımını seyreden adama dikkat edin. O iflah olmaz romantik, nasıl bir "kârhane"de olduğuna hiç aldırmadan, yağmur demez, çamur demez gider biricik Gençler inin maçlarına. Yetmez, arkadaşlarını da götürür. O da yetmez, etrafındakileri futbola kazandırır. Bununla da kalmaz: Yazar! Renkler, formalar, futbolcular, sevinçler, taraftarlar... velhasıl futbolu sevmek üzerine... O kadar ki baz ...