İstanbul on bin yıldır eşsiz coğrafyası, benzersiz tarihi, harika doğası, efsanevi görkemi ve kentte yaşayanların hâlâ bozamadığı güzelliğiyle dimdik ayakta. Üzerine çok yazılan kentlerden biri olsa da İstanbul ne yazık ki ölü bir kent gibi ele alınıyor çoğunlukla; asıl öğe, insan unutuluyor. Kendini Doğu-Batı köprüsü romantizminden ya da oryantalizm sapmasından kurtaramıyor; "Nerde o eski İstanbul!" hayıflanmalarıyla haksızlığa uğruyor. Oysa bir kenti sadece geçmişiyle değil bugünüyle de sevme ...