Ahmet Hamdi Tanpınar, Beş Şehir’de İstanbul’u anlatmaya başlarken, ihtiyar bir kadının bu şehirden ayrıldıktan sonra bir Arabistan şehrinde hastalandığında İstanbul’un sularının adlarını sayıklayarak iyileştiğinden bahseder. İstanbul tıpkı bu kadında olduğu gibi kiminde suları ve çeşmeleri, boğazı, bahçeleri, laleleri, erguvanları; kiminde camileri, medreseleri, türbeleri, kütüphaneleri; surları, sarayları, yalıları, konakları, hanları, hamamları; kimisinde ise eğlenceleri; kahvesi, şerbetleri, ...