“Babalar ölür, bilirim.” dedi biri gülkurusu sesiyle başını sallayarak. Afalladım birden. “Ölür ölür, babalar ölür her zaman.” dedi bir başkası. “Sizin de mi babalarınız öldü?” dedim ben de. Hep birden başlarını salladılar gülkurusu seslinin başını salladığı gibi. “Hep mi ölür?” dedim bu kez. “O ölür de seni de sağ bırakmaz ama,” dedi ocaktaki başını masaya doğru uzatarak. Sonra nasıl olduysa işte, ansızın bu yavan yapıldak cümlenin içinde kayboldum. Ansızın anısız kaldım ve kırılan bir şeyler o ...