Türk okuyucusunun kütüphanesine giren Adam Kuper´in bu kitabı, bir illüzyonun, varsayımın, sanrının ne kadar dönüşebileceğinin ve bu illüzyonun öğeleriyle ne denli çok kombinezonun yaratılabileceğinin resmidir. Sözkonusu illüzyon ilkel toplumlar hakkındaydı ve 1800´lerin ortalarında ortaya çıkmıştı. Öğeleri ya da yapıtaşları ise birey, eşitlik, evlilik, soy, devlet, totem vs. gibi çok geniş bir yelpaze oluşturuyordu. Aynı çeşitlilik bu öğretileri işleyen kişilerde de kendini gösteriyordu.