"Bir ara kıyıya takıldı gözüm. Çırılçıplak bir çocuk vardı. Yan yan yürüyordu, yere bakarak. Bir yengeç olmalıydı yerde. Bakıp öykündüğü. Başımı çevirmiş iskambil oynamaya gidenlere bakmıştım. Dümdüz yürüyorlardı. ‘Bilmesem sizin de bir zamanlar yan yan, düşe kalka, yalan yanlış yürüdüğünüzü...' diye söylenmiş, ufaklık gibi yürüyerek yanına gitmiştim. Şimdi de bu kalabalık caddede yan yan yürüsem yengeç gibi, o çıplak ufaklık gibi. Sonra da olacakları, dostlarımla gittiğim tatlıcıda oturup, Gözl ...