Hegel, felsefe tarihinin hakikat hakkında sürdürülen uzun bir diyalog olduğunu düşünür. Bu nedenle, felsefenin geçmiş veya güncel tüm başat eğilimleri ve filozofları onun muhatabıdır; kendi felsefe sistemini bu tarihsel diyaloğu sürdürerek kurar. Oysa Hegel’in ve tüm Alman idealistlerinin üstadı Kant, eleştirel felsefesini geçmişle tam bir kopuş üzerine kurmuştu. Kant’ın yeni felsefesinin eleğinden geçmişin neredeyse hiçbir felsefesi geçemiyordu. Hegel ise geçmişe hakkını vermeyenin geleceği de ...