"Bize gösterilen seraplara ulaşmaya çalıştığımız bir sürgünü andırıyor yolculuğumuz; aslında var olmayan saraylar ve evlerde kendimize daireler tutuyoruz, var olmayan kaynaklardan susuzluğumuzu gideriyoruz, var olmayan palmiyelerin altında gölgeleniyoruz, var olmayan hurmaların tadına bakıyoruz. Susuzluğumuzun dindiğini sanıyoruz ama hâlâ susuşuz; karnımızı doyurduk sanıyoruz ama hala açız; bir barınak var sanıyoruz ama yok. Tokluk dediğimiz şey aslında açlık ve susuzluğumuzdan ibaret bir şey, v ...