Türklerde hemen bütün güzel san'atlar, mîmârî, mûsıkî, tezhib ve hat gibi, dünyaya parmak ısırtan ve
beşerî olduğu kadar ilâhî de olan bütün bu san'at kolları, tevhid merkezinden hareket etmiş birlikci bir
karakter taşıdığından, temeli ve felsefesi kadar tafsîlât ve teferruatında da hep o tevhid anlayışını îlân
ve ihyâ eylemişlerdir.
1928'de Latin alfabesinin kabulü ile eski harflerimiz ilgā edilmiştir. Netîce olarak "Mârifet iltifata
tâbidir" sözü mûcibince, hattat, teş ...