"Yazmaktan o kadar korktuğum, kötüleri anlatırken içimin titrediği, iyi hikâyelerde heyecanlandığım, kelimelerimi beğenmediğim bir uzun metin yazmak yazar olmak için yeterli mi?" diyerek yazma eylemini sorgulayan Hayko Bağdat'ı kitap için ikna etmek kolay olmadı. Bağdat, bu ülkedeki salyangozların yunusların frekansında çıkardığı sesleri sadece kendi aralarında duyduklarını sanıyordu, oysa ki hiç de az değilmişler. İşte bu kalabalık sayesinde çıktı ortaya Gollik.
"Başlarım Ermenisi ...