Genç Fatih, bir aralık gözlerini kapadı, bu uğultuyu dinledi. Bizans, 1125 yıldan beri Şarkî Roma’ya payitahtlık eden büyük şehir, sanki ev ev, köşe köşe, mahalle mahalle yıkılıyor, çöküyor, kayboluyordu. Kulaklara akseden uğultuda böyle derin ve umumî bir inhidamın iniltisi seziliyordu. Fatih, bu iniltiye dayanamamış gibi göründü. Yüzünü yanı başında duranlardan Zağanos Paşa’ya döndürdü: “Şehir,” dedi, “yıkılmasın, canım sıkılır.” O, imanlı bir sesle efendisini temin etmekte acele gösterdi: