“Azizim, yine dalmışsınız?”
Fyodor Mihayloviç’in sesiyle irkiliyorum.
“Düşünüyordum.”
“Bu kadar kendi içinize gömüldüğünüze göre çember tamamlanmış...”
“Ne çemberi?”
“Hayat, azizim, hayat…”
“Hangi hayat?”
“Ne güzel söylediniz! Bu dünyaya bir değil birçok hayat yaşamaya geliriz. Mesele
defteri doğru zamanda ve doğru yerde kapatıp çemberin dışına çıkabilmek… Oysa
çoğumuz aynı çemberin içinde dönüp dururuz. Böylece kendi hayatlarımız
hapishanelerimi ...