Kültürlerin de, uygarlıkların da oluşması için dinin, daima bir temel öğe olduğundan hareket eden Akif İnan, bu eserinde İslâm dışındaki uydurulmuş veya özünden sapmış uygarlıkların birer beşeri dalalet olmak bakımından birbirleriyle bir öz yakınlığı belirtir. Ona göre bu sapkın uygarlıklar, öyle zannedildiği gibi birbirlerine aykırı uygarlıklar değildirler. Hepsinin dayandığı, insanoğlunun zihnî ve ruhî spekülasyonudur. Bu spekülasyonsa, çeşitli zamanlarda ve farklı alanlarda değişik görüntülü ...