“Ankara’da seninle yaşadığım kesintisiz beş yıl boyunca beni o kadar büyük ve eşsiz bir sevgiyle sevdin ki, o sevdanın içinde, dünyanın neresine gitsem, başıma ne gelse beni korumaya almış yüreğinin içinde kendimi naçar, cılız, aciz bir tutsak gibi duyumsadım. Aşkının, vericiliğinin, saflığının, temizliğinin, hesapsız kitapsızlığının, yürekli çocuksuluğunun, sınır tanımaz uçarılığının karşısında iç dünyasına kapalı, paylaşım duygusu gelişmemiş, hımbıl, hödük, kaba bir insan olarak cüceleştim. Se ...