"Tuzlu deniz suyu gibiydi fotoğraf, gördükçe hasreti artırıyordu. Hatıra kuyusunun içinden suyu çekip taşları dolduruyordu."
Bu romanda zaman çarkı, Camera Obscura'nın devrinde dönüyor. İbrahim, bu makinenin vizöründen dünyayı seyrediyor. Kendi dünyasını, Nihan'ın, Semiye'nin, Halep'in, Nur'un, İstanbul'un dünyasını... İnsan bir fotoğraf karesine sığar, bir fotoğraf karesinde donar ve bir fotoğraf karesinden gün olur göremediklerini görür. İbrahim'in yolculuğu o karelerin arasında geç ...