Bulanıktım, o günlerde. Bulanıklık, akrep sürüleriydi; birbirine dolanmış gibi, üst üste, öylece kımıldayan akrepler... ´Tinimde akrepler dolaşıyor´, demiştim. Tinde her şey gerçekten o kadar bulanıktı ki!.
´Şimdi hiçbir şey seçilmiyor´ diye yazdımdı, teni, yaz göğünü andıran sevgilimin arkasından. Gitmedim onunla, o bulanıklıkta, onunla birlikte olamazdım ki; öyle düşünüyordum!
Hilmi Yavuz, gençlik ve yaşlılık, doluluk ve eksik-oluş, kokular ve sesler, dokunmak ve anım ...