"Motorlar büyük bir gürültüyle çalışmaya başladı ve vapur titreyerek tam yol ileri hareket etti. Saat 16.30´u gösteriyordu. Vapur, Dolmabahçe Sarayı önünde dizilmiş düşman zırhlıların arasından geçerek, bir yılan gibi kıvrılan Boğaz´ın sularını yara yara, yalıları, binaları, camileri, birer birer arkasında bırakarak Karadeniz´e doğru yol alıyordu. Mustafa Kemal, vapurun kıç güvertesinde oturmuş, sigarasını yakmıştı. Gözleri denizin rengini almıştı. Dolmabahçe Sarayı önünde dizilmiş toplara öğle ...