"Bakmayın burada Boğaz'a karşı oturduğuma.
Biz deniz kıyısı çocukları değiliz.
Büyük nehirlerin birinin kenarında, onun çağıltı seslerini dinleyerek büyüdük. Bir köprü vardı nehri geçen. Ayaklarının birinin dibinden akıntıya bıraktık kendimizi. Yüzmeyi öyle öğrendik. Kıyıdaki kumların, kayaların üstünde güneşlendik.
(Yaz başında kıpkırmızı olurdu sırtımız. Akşam evde ağlayacak hale gelirdik sızıdan. Uyuyamazdık.Annemiz yoğurt sürerdi çaresizlikten. Sızısı geçerdi bir süreliğine hi ...