Grand Cafe bir yaz öğleden sonrası için tenha sayılırdı. Krem rengi takım elbise giymiş bir adam cam yakınlarındaki bir yere oturmuş, dikkatle boşalmış içki bardağını inceliyordu. Ben yanı başında belirince daldığı düşüncelerden sıyrıldı ve hafifçe doğrularak elini uzattı.
"Ah, siz misiniz. Ben Sabri."
Sabri elli yaşlarında, boylu poslu biriydi. Kalın koyu renk kaşları, gümüş rengi kısa saçları ve sert hatlarla bezenmiş güneş yanığı yüzüyle, akciğer kanserinden ölerek ü ...