Ağaçlar da insanlar gibi çürüyor, dedi içinden. Bugünden önceki herhangi bir günde aynı kelimelerle bakacak olsaydı ağaca, çürümeyi tersine kurar ve “İnsanlar da ağaçlar gibi çürüyor,” derdi şüphesiz. Uzanıp soğuk parmaklarıyla dokundu ağacın daha az soğuk kovuğuna. Kan yok. Son üç saniye kala duydu trafik ışığının sinyalini. Belki de sözcükler, dedi içinden, ya da içlerinden sadece biri, ben onu aklımda tutamadığım anlarda değiştiriveriyor tümcedeki yerini. Böylece bütün anlam tersine dönüyor. ...