Ahlâki yargılarımız, tıpkı arzularımız ve isteklerimiz gibi, yaptıklarımızın (ya da yapmadıklarımızın) güdüleyicisi olabilir. Ahlâki yargılar aynı zamanda kendimizin, toplumumuzun, dünyamızın başına gelebilecek şeyler konusundaki tavrımızı da şekillendirir. Bunu bazen iyi-kötü, doğru-yanlış gibi doğrudan değer ifade eden yargılarla, bazen de sapık, deli, terörist gibi değer-yüklü sözcüklerle pek düşünmeden yaparız. Madem modern çağda Tanrı öldü! ve her şey mubahtır; o halde ahlâki yargılarımız n ...