1905 senesinde Ali Sami adında bir genç ve onun bir avuç arkadaşı muhteşem bir hayali gerçekleştirmeye karar verdiler: Türklerin futbol oynamasına izin verilmeyen bir dönemde bir spor kulübü kurmak! Ancak bu hayal uğruna başlarına gelmeyen şey kalmadı; dayak yediler, zindana atıldılar, mektepten atılma korkusu yaşadılar. Dönemin en korkulan hafiyesi Şamil peşlerine düştü, Mektebi-i Sultani müdüründen de az çekmediler. Ali Sami ve arkadaşları; Asım Tevfik, Emin Bülend, Celal İbrahim, Refik Cevde ...